Yunan mitolojisinde Pandora (“yetenekli” veya “armağan”), Hephaistos tarafından Zeus’un talimatıyla yaratılan ilk insan kadındır. Peki bu kadın neden yaratıldı? Nasıl yaratıldı? “Pandora’nın Kutusu” nedir? Bu yazımızda Yunan mitolojisine göre Pandora’nın yani ilk kadının yaratılış efsanelerini inceleyeceğiz.
İlk Kadın Pandora ve Yaratılışı
Efsanelere göre Prometheus, tanrıların ateşini çalarak insanlara götürmüştür. Çünkü insanoğluna kendisini koruması için yardım etmek istemiştir. Bu olay onun insanoğlunun gözünde yücelmesini ve ilk devrimci sıfatını almasını sağlamıştır. Fakat tanrıların gözünde ise bir suçludur. Zeus ateşinin çalınmasına o kadar sinirlenir ki intikam yeminleri etmeye başlamıştır. İnsanoğlunun başına salacağı belalar hakkında planlar yapmaya başlamıştır. Bunun üzerine zanaatkar oğlu Hephaistos’u yanına çağırarak ondan ilk kadını yaratmasını istemiştir. Hephaistos da babasının bu isteğini yerine getirerek çamur ve sudan ilk kadını yaratmıştır. Yaratılan bu kadın muazzam güzelliktedir ve görenleri büyülemektedir. Hephaistos, bu kadını yaratırken kendi karısı olan güzellik tanrıçası Aphrodite’in vücudunu örnek almıştır. Kadının vücudunu yarattıktan sonra kalbine bir ruh değil onun yerine bir kıvılcım yerleştirmiştir. Böylelikle kadın canlanmış ve hareket etmeye başlamıştır.
Kadının oluşumu sonrasında Zeus tüm tanrıları ve tanrıçaları yanına çağırmıştır. Ve onlardan yaratılan bu ilk kadına verebilecekleri en güzel özellikleri katmalarını istemiştir. Bunun üzerine tanrılar dünyasındaki herkes yaratılan bu kadına bir özellik armağan etmiştir. Ve böylelikle ona “bütün armağan” anlamındaki Pandora ismini vermişlerdir. Athena, bu kadını elbiselerle ve güzel parlak kemerlerle süslemiştir. Letafet perileri de kadını altınlarla, takılarla ve en güzel gerdanlıklarla bezemişlerdir. Herkesin özenerek süsleyip yarattığı bu kadına son armağanı Zeus vermiştir. Pandora’ya esrarengiz bir kutu vermiş ve arkasına da şunları dile getirmiştir:
“Sakın bu kutuyu açma. Eğer kutuyu açacak olursan içindeki bütün güzellikler uçup gider. Ve yerine bütün kötülükler gelerek seni bulur. Bu kutu bütün insanlığın kaderidir. Ve bu kader kutunun iyi saklanıp saklanmamasına bağlıdır”
Pandora ve Kutusu
Bu güzeller güzeli kadının yaratılışı tamamlandıktan sonra ilk tarafından yeryüzüne gönderilmiştir. Ve Prometheus’un kardeşi Epimetheus’a eş olarak gönderilmiştir. Prometheus kardeşini bu kadın ile evlenmemesi için defalarca uyarmıştır. Fakat Epimetheus bu uyarıları dinlemeyerek Pandora ile evlenmiştir.
Pandora’nın aklındaki tek şey kutunun içinde ne olduğuydu. Bir süre sonra merakına yenilerek kutuyu açmıştır. Kutu açıldığı anda içinde bulunan bütün kötülükler dışarı çıkmaya başlamıştır. Ne kadar hastalık, gam, keder, yalan varsa hepsi serbest kalmıştır. Pandora korkuyla hemen kutuyu kapatmıştır. Pandora kutuyu kapatmadan dışarı çıkmayı başaramayan ve içeride hapsolan tek şey “umut” olmuştur. Yani dünyaya yayılan bütün kötülüklere karşı insanoğlunu teselli edecek tek şey…
Böylece Zeus amacına ulaşmıştır. Dünyaya bütün bu kötülükleri yollayarak hem Prometheus’tan hem de bütün insanoğlundan intikamını almıştır. Bu hikayenin farklı versiyonları da bulunmaktadır. Fakat hepsinin ana teması bu şekildedir. Sonuç olarak dünyaya kötülükler yayılmış, insanoğlunun elindeki umut ise kutuda saklı kalmıştır.
“Pandora’nın kutusunu açmak” sözü de dilimize böyle giriş yapmıştır. Gerçekleşmesi sonucu pek çok beklenmedik kötü olayın ortaya çıkmasına sebep olan olaylar için bu deyim kullanılmaktadır.
En son yazımızı okumak için: YUNAN TANRILARI: 12 OLİMPOS TANRISI