Dünya üzerindeki çoğu ülke mutlaka birbirinden farklı bir medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Medeniyetlerin inşa ettiği yapılar ve doğal güzellikler günümüzde antik kent olarak insanlara rehberlik ediyor. Petra antik kenti ise son yıllarda milyonlarca yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret ediliyor. Orta Doğu’nun en önemli kültür şehirlerinden birisi olan Petra Ürdün‘de bulunuyor.
Yunancada taş anlamına gelen Petra tam olarak bu adı karşılayan bir şehirdir. Yaşadıkları dönem oldukça geniş bir coğrafyaya yayılan Güney Ürdünlü bir Arap topluluğu olan Nebati halkının yaşadığı şehir olan Petra, gün ışığı renkleri, değişen kanyonun tam ortasında, kayaların içerisine yukarıdan aşağı doğru oyma yöntemiyle kazılarak inşa edildiği düşünülmektedir.
Petra Şehrinde Yaşam
Petra şehri Nebati imparatorluğu ile büyüyüp gelişmiş olan bir yerleşim bölgesidir. Yıllar geçtikçe git gide büyüyen ve bu sayede ticaret yollarını kontrol etmeye başlayan Nebatiler, MÖ 400 ile MS 106 yılları arasında burada büyüleyici bir şehir kurmuşlardır. Kurmuş oldukları bu kenti ise o yıllarda ticari bir şehir yapmışlardır.
Yaptıkları ticaret sayesinde gelişen Petra kenti, Kızıldeniz’den Basra Körfezi’ne hatta Gazne’den Şam’a kadar ticaretti en önemli noktalardan birisi haline geldi. Bu sayede Arabistan, Mısır, Suriye, Hindistan, Yunanistan ve Roma’yı birbirine bağlayan bir kent haline dönüşmüştür.
Petra Nasıl İnşa Edildi ?
Krallık ticaretten elde etmiş olduğu gelirle kumtaşı kayalıklarında kendileri için oldukça önemli gizemli ve şaşalı bir şehir inşa etmişlerdir. Büyüleyici güzelliği ile günümüze kadar gelebilen bu şaşalı yapı, yapılan tespitlere göre 500 yılda yapılmıştır.
İnşası 500 yıl süren Petra şehri oldukça güvenlikli bir bölgede yer almaktadır. Bu kadar korunaklı olmasının sebebi siq adı verilen yer yer bir kaç metreye kadar düşen bir vadiden; bu kente ulaşılıyor. Bu şekilde korunaklı olan kent tabi ki de Krallığa kenti korumak adına büyük avantaj sağlıyor. Şehrin ticaret için uygun olması ve bugüne kadar da zenginlikler içinde yaşaması diğer krallıkların bu şehri; alma hevesine yol açıyor. Bir çok krallığın bu isteği ise şehrin sonunu getiriyor.
Petra şehrinin kurucusu olan Nebati İmparatorluğu yaşanan savaşlar sonucunda M.S. 106 yılında Romalılara yenilerek yıkılmışlardır. Bu tarihten sonra Romalıların Hristiyanlığı benimsemesi sonrasında bu görkemli şehir tam bir Hristiyan şehri olmuştur.
Roma’nın ikiye ayrılmasıyla birlikte şehir Bizans topraklarına giriyor. Bizans İmparatorluğunun kayıpları sonucunda şehir 300 yıl sonra Müslüman devletlerin eline geçiyor. 661 tarihinde Emevi Uygarlığı, 750 yılında ise Abbasi Deveti bu şaşalı şehri kontrol altına alıyor.
Petra’nın Kaybolması
Petra şehrinde yaşanan bu hakimiyet savaşları, o dönemlerde yaşanan büyük depremler ve ticaret yollarının değişmesi Petra kentinin önemini oldukça azaltmıştır. Kesin olarak bir tarih verilemese de 1300’lü yıllarda bu büyüleyici şehrin tamamen terkedildiği düşünülmektedir. İnsanların terk etmesinden sonra uzun yıllar boyunca kimsenin gitmemesi sayesinde şehir tahrip edilmemiş ve; olduğu gibi günümüze gelmiştir.
Son yazımızı okudunuz mu ?
